He was as mischievous as any boy in the class.
- O sınıfındaki herhangi bir erkek çocuğu kadar yaramazdı.
The boy had a mischievous smirk on his face.
- Çocuğun yüzünde yaramaz bir sırıtma vardı.
He was naughty when he was a boy.
- O küçük bir çocukken yaramazdı.
He was very naughty when he was a little boy.
- Küçük bir çocukken çok yaramazdı.
Tom is such a scalawag.
- Tom böyle bir yaramaz.
That child is full of mischief.
- O çocuk yaramazlık doludur.
A little mischief can be a good thing.
- Biraz yaramazlık iyi bir şey olabilir.
Pinocchio, you wicked boy!
- Pinokyo, seni yaramaz çocuk!
This tool is good for nothing.
- Bu alet hiçbir şeye yaramaz.
His grandfather used to say to him: Tom, you're good for nothing.
- Onun büyükbabası ona Tom, sen hiçbir işe yaramazsın derdi.