yarışmasız

listen to the pronunciation of yarışmasız
Turkish - English
(Biyokimya) noncompetitive
not involving competition or competitiveness; "noncompetitive positions"; "noncompetitive interest in games
That does not involve competition or rivalry
{s} not competitive, not involving competition
yarışma
competition

He got a prize for winning the competition. - O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.

We should probably postpone the competition. - Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.

yarışma
contest

He wants to participate in the contest. - O, yarışmaya katılmak istiyor.

The contestant made two false starts. - Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.

yarışma
{i} rivalry
yarışma
{i} match

This soccer match is full of energetic and splendid competition. - Bu futbol maçı enerji dolu ve görkemli yarışmadır.

John represented his class in the swimming match. - John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.

yarışma
{i} emulation
yarışma
contest, competition
yarışma
{i} contestation
yarışma
bout

The wrestler had his right leg broken in a bout. - Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.

yarışma
{i} meet

The athletic meet was put off until next week. - Atletik yarışma gelecek haftaya kadar ertelendi.

The athletic meet took place on October 15. - Atletizm yarışması 15 Ekim'de düzenlendi.

yarışma
{i} event

The athletic meet is an annual event. - Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.

The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics. - Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir.

yarışma
tournament

Tom won the fishing tournament. - Balık avı yarışmasını Tom kazandı.

yarışma
gymkhana
yarışma
racing

Tom started racing at the age of thirteen. - Tom on üç yaşında yarışmaya başladı.

yarışma
competing

I want to keep competing. - Ben yarışmaya devam etmek istiyorum.

I love competing with Tom. - Tom'la yarışmayı seviyorum.

yarışma
contest, competition: güzellik yarışması beauty contest
yarışma
fray
Turkish - Turkish

Definition of yarışmasız in Turkish Turkish dictionary

Yarışma
müsabaka
Yarışma
yarışım
yarışma
Ticarette üstünlük kazanma çabası, rekabet
yarışma
Bilgi, yetenek, güzellik vb.nde üstünlüğünü göstermek için yarışmak işi, yarışım, müsabaka
yarışma
Yarışmak işi, müsabaka
yarışmasız
Favorites