yırtıcılar

listen to the pronunciation of yırtıcılar
Turkish - Turkish
Örnek hayvanı kartal veya baykuş olan, pençeli, eğri gagalı, et obur kuşlar takımı
yırtıcı
mecaz - İş bitiren, mahir: "Buraların en çalışkan, en becerikli, en yırtıcı ve zengin adamıdır."- M. Ş. Esendal
yırtıcı
Etleriyle beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan)
yırtıcı
mecaz - (ses) Tiz, yüksek: "Bir sabah ev halkı, aşçı Şerife hanımın yırtıcı çığlıklarıyla uyandı."- R. N. Güntekin
yırtıcı
mecaz - Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse): "Uzun bir müddet insanın yırtıcı hayvanat cinsinden bir mahlûk olduğunu ispat için bin bir dereden su getirdi."- Y. K. Karaosmanoğlu
YIRTICI
Tiz, yüksek (ses): "Bir sabah ev halkı, aşçı Şerife hanımın yırtıcı çığlıklarıyla uyandı."- R. N. Güntekin. İş bitiren, mahir: "Buraların en çalışkan, en becerikli, en yırtıcı ve zengin adamıdır."- M. Ş. Esendal
YIRTICI
Etleriyle beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan)
YIRTICI
Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse): "Uzun bir müddet insanın yırtıcı hayvanat cinsinden bir mahluk olduğunu ispat için bin bir dereden su getirdi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Yırtıcı
(Osmanlı Dönemi) NEHİM
yırtıcı
İş bitiren, mahir
yırtıcı
Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse)
yırtıcı
Tiz, yüksek
yırtıcılar
Favorites