Turkish - English
Definition of yükümlüler in Turkish English dictionary
- yükümlü
- {s} liable
Tom is liable to do that.
-Tom onu yapmakla yükümlüdür.
Tom is liable to leave.
-Tom ayrılmakla yükümlüdür.
- yükümlü
- incumbent
- yükümlü
- responsible
- yükümlü
- (Askeri) sponsor
- yükümlü
- bound
- yükümlü
- answerable
- yükümlü
- (Ticaret) declarant
- yükümlü
- in charge of
You'll be in charge of the women working in this factory.
-Bu şirkette çalışan kadınlardan yükümlü olacaksın.
A captain is in charge of his ship and its crew.
-Bir kaptan, gemisinden ve ekibinden yükümlüdür.
- yükümlü
- obliged, liable, responsible
- yükümlü
- obligor
- yükümlü
- amenable
- yükümlü
- obliged to, obligated to, bound to (do something)
- yükümlü
- person who is obliged to do something: vergi yükümlüsü person who is obliged to pay taxes/taxpayer
- yükümlü
- fain
- yükümlü
- compulsory
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yükümlüler in Turkish Turkish dictionary
- yükümlü
- Yükümü olan, mükellef: "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödemekle yükümlüdür."- Anayasa
- yükümlü
- Yükümü olan, mükellef
Related Terms
yükümlüler
Hyphenation
yü·küm·lü·lerResimler
History
Favorites