with ease

listen to the pronunciation of with ease
English - Turkish
rahatça
kolayca

Kolayca sorunu çözdü. - She solved the problem with ease.

O kolayca İngilizce yazıyor. - He writes English with ease.

kolaylıkla

O çapraz bulmacayı kolaylıkla çözdü. - He did the crossword with ease.

O kolaylıkla yarışı kazandı. - He won the race with ease.

easily
kolayca

Otobüs durağını kolayca bulacaktır. - He will find the bus stop easily.

Ahşap evler kolayca tutuşurlar. - Wooden houses catch fire easily.

easily
rahatça

Yarına kadar rahatça bekleyebilirim. - I can easily wait till tomorrow.

easily
kolaylıkla

Bu cihaz deniz suyunu kolaylıkla içme suyuna çevirmeyi mümkün kıldı. - This device made it possible to turn sea-water into fresh water easily.

Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi. - She managed to get what she desired easily.

easily
şakır şakır
easily
tartışmasız/kolayca
easily
şüphesiz
easily
zahmetsizce
easily
numaracı
easily
şıp diye
easily
muhtemelen
easily
çatır çatır
easily
kesinlikle
easily
rahat rahat
English - English
preedy
easily, with little or no trouble
easily
with ease

    Turkish pronunciation

    wîdh iz

    Pronunciation

    /wəᴛʜ ˈēz/ /wɪð ˈiːz/

    Videos

    ... And the relative ease with which television ...
    ... and that's a decision that is ease their financial stress and boosted their ...
Favorites