with ease

listen to the pronunciation of with ease
English - Turkish
rahatça
kolayca

O, kolayca ata bindi. - She mounted the horse with ease.

Bunu kolayca yapabilirsin. - You can do this with ease.

kolaylıkla

O, bilmeceyi kolaylıkla çözdü. - She solved the puzzle with ease.

İşi kolaylıkla yaptı. - She did the job with ease.

easily
kolayca

O, hatalarını kolayca kabul edecek bir adam değildir. - He is not a man to admit his mistakes easily.

Ahşap evler kolayca tutuşurlar. - Wooden houses catch fire easily.

easily
rahatça

Yarına kadar rahatça bekleyebilirim. - I can easily wait till tomorrow.

easily
kolaylıkla

Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi. - She managed to get what she desired easily.

Onlar kolaylıkla parçalamadı. - They did not break apart easily.

easily
şakır şakır
easily
tartışmasız/kolayca
easily
şüphesiz
easily
zahmetsizce
easily
numaracı
easily
şıp diye
easily
muhtemelen
easily
çatır çatır
easily
kesinlikle
easily
rahat rahat
English - English
preedy
easily, with little or no trouble
easily
with ease

    Turkish pronunciation

    wîdh iz

    Pronunciation

    /wəᴛʜ ˈēz/ /wɪð ˈiːz/

    Videos

    ... and that's a decision that is ease their financial stress and boosted their ...
    ... And the relative ease with which television ...
Favorites