English - Turkish
Definition of water falling in drops from vapor condensed in the atmosphere in English Turkish dictionary
- rain
- yağmur yağmak
- rain
- {f} yağmur gibi boşanmak
- rain
- {i} rahmet
- rain
- {f} yağmur yağ
Bence yarın yağmur yağmayacak.
-I think it won't rain tomorrow.
Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
-I'll stay if it rains.
- rain
- (yağmur) yağmak
- rain
- yağmur gibi yağmak
- rain
- yağmuruna tutmak
- rain
- yağmur
Bence yarın yağmur yağmayacak.
-I think it won't rain tomorrow.
Yağmur bir hafta sürdü.
-The rain lasted a week.
- rain
- yağdırmak
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
-How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?
- rain
- rain barrel yağmur fıçısı
- rain
- rain belt yağmur bölgesi
- rain
- f yağmur
- rain
- (fiil) yağmur yağmak, yağmak, yağdırmak, yağmuruna tutmak, şakır şakır akmak
- rain
- {f} şakır şakır akmak
- rain
- rain check ertelenmiş maç için seyirciye verilen yeni bile
- rain
- yağmur gibi yağdırmak
Related Terms
water falling in drops from vapor condensed in the atmosphere
Hyphenation
wa·ter fall·ing in drops from va·por con·densed in the at·mos·phereTurkish pronunciation
wôtır fälîng în dräps fırm veypır kındenst în dhi ätmısfîrPronunciation
/ˈwôtər ˈfäləɴɢ ən ˈdräps fərm ˈvāpər kənˈdenst ən ᴛʜē ˈatməˌsfər/ /ˈwɔːtɜr ˈfɑːlɪŋ ɪn ˈdrɑːps fɜrm ˈveɪpɜr kənˈdɛnst ɪn ðiː ˈætməˌsfɪr/
Resimler
Favorites