الإنجليزية - التركية
تعريف water falling in drops from vapor condensed in the atmosphere في الإنجليزية التركية القاموس.
- rain
- yağmur yağmak
- rain
- {f} yağmur gibi boşanmak
- rain
- {i} rahmet
- rain
- {f} yağmur yağ
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
-I called a cab, because it was raining.
Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
-If it rains tomorrow, I will stay at home all day.
- rain
- (yağmur) yağmak
- rain
- yağmur gibi yağmak
- rain
- yağmuruna tutmak
- rain
- yağmur
Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
-The meeting was canceled because of the rain.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
-I was caught in the rain on my way home.
- rain
- yağdırmak
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
-How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?
- rain
- rain barrel yağmur fıçısı
- rain
- rain belt yağmur bölgesi
- rain
- f yağmur
- rain
- (fiil) yağmur yağmak, yağmak, yağdırmak, yağmuruna tutmak, şakır şakır akmak
- rain
- {f} şakır şakır akmak
- rain
- rain check ertelenmiş maç için seyirciye verilen yeni bile
- rain
- yağmur gibi yağdırmak
المصطلحات ذات الصلة
water falling in drops from vapor condensed in the atmosphere
الواصلة
wa·ter fall·ing in drops from va·por con·densed in the at·mos·phereالتركية النطق
wôtır fälîng în dräps fırm veypır kındenst în dhi ätmısfîrالنطق
/ˈwôtər ˈfäləɴɢ ən ˈdräps fərm ˈvāpər kənˈdenst ən ᴛʜē ˈatməˌsfər/ /ˈwɔːtɜr ˈfɑːlɪŋ ɪn ˈdrɑːps fɜrm ˈveɪpɜr kənˈdɛnst ɪn ðiː ˈætməˌsfɪr/
Resimler
المفضلات