wages, just due

listen to the pronunciation of wages, just due
English - Turkish

Definition of wages, just due in English Turkish dictionary

hire
{f} kiralamak

Onları kiralamak benim fikrim değildi. - It wasn't my idea to hire them.

Bazı yeni garsonlar kiralamak zorunda kalabiliriz. - We might have to hire some new waiters.

hire
{i} kira

Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü. - Tom was killed by a hired assassin.

Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım. - I hired a professional to repair the stove.

hire
(Ticaret) işe almak

Şirket 20 kişiyi işe almak istiyor. - The company wants to hire 20 people.

Fransızca konuşan birini işe almak istiyorum. - I'd like to hire someone who speaks French.

hire
{i} kiralama

Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi? - Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?

Kimi kiralamayı planlıyorsun, bilmem gerek. - I need to know who you plan to hire.

hire
(Ticaret) icar ve isticar
hire
(Ticaret) iş vermek
hire
{i} ücret

Garajımızı boyaması için Tom'u ücretle tuttuk. - We've hired Tom to paint our garage.

Onu ücretle çalıştırmak benim fikrim değildi. - It wasn't my idea to hire him.

hire
{i} kiralık

Leyla eski kocasını öldürmek için bir kiralık katil tuttu. - Layla hired a hitman to kill her former husband.

Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü. - Tom was killed by a hired assassin.

hire
for hire kiralık
hire
ücret verip tutmak
hire
(Ticaret) icar
hire
{f} ücretle çalıştırmak

Onu ücretle çalıştırmak benim fikrim değildi. - It wasn't my idea to hire him.

hire
{f} tutmak

Onu tutmak benim fikrim değildi. - It wasn't my idea to hire her.

Bir hizmetçi tutmak istiyorum. - I want to hire a servant.

hire
hired hand ücretli işçi
hire
kiralama/kira
English - English
{n} hire
wages, just due
Favorites