Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

visually dazzling, luminous, radiant; not dark

listen to the pronunciation of visually dazzling, luminous, radiant; not dark
English - Turkish

Definition of visually dazzling, luminous, radiant; not dark in English Turkish dictionary

bright
{s} ışıltılı
bright
(Aydınlatma) parıltılı
bright
{s} akıllı, zeki. bright-eyed and bushy-tailed k.dili. tam formunda
bright
{s} aydınlık

Uyumak için çok aydınlık. - It's too bright to sleep.

Onun odası aydınlıktı. - His room was brightly lit.

bright
uyanık
bright
akıllı

Tom senden daha akıllı. - Tom is brighter than you are.

Tom'un akıllı olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is bright.

bright
celi
bright
aydın

Onun odası aydınlıktı. - His room was brightly lit.

Güneş ışığı odayı aydınlatıyor. - Sunlight brightens the room.

bright
neşeli

Dükkanlar, parlak oyuncakları ve yeşil dallarıyla neşeli görünüyor. - The shops look merry with their bright toys and their green branches.

bright
parlak bir şekilde

Ateş parlak bir şekilde yandı. - The fire burned up brightly.

Ateş parlak bir şekilde yanıyordu. - The fire was burning brightly.

bright
mutlu/parlak
bright
mutlu

Mutlu, çok parlak ve erken görünüyorsun. - You look happy, so bright and early.

bright
şeffaf
bright
{s} canlı

İşler daha canlı görünüyor. - Things are looking brighter.

Bu sabah canlı ve parlaksın. - You are bright and glowy this morning.

bright
memnuniyet verici
bright
şaşaalı
bright
{s} berrak
bright
muhteşem
bright
{s} parlak, parlayan
English - English
bright
visually dazzling, luminous, radiant; not dark
Favorites