Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
- Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- I visited many parts of England.
Bu teori üç kısımdan oluşur.
- This theory consists of three parts.
Onların tarafında bir hataydı.
- It was a mistake on their part.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
- Tom admitted that it was partially his fault.
Üzgünüm. Ben bunun için kısmen sorumluyum.
- I'm sorry. I'm partly responsible for it.
Yarın akşam bir partimiz var.
- We have a party tomorrow evening.
Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
- Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
Görevimi yapmayı planlıyorum.
- I plan on doing my part.
Tom zaten görevini yaptı.
- Tom has already done his part.
Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
- What is the hard part of learning Japanese?
Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
- Who was at the party beside Jack and Mary?
İş ortakları olarak on yıl sonra, yollarını ayırmaya karar verdiler.
- After ten years as business partners, they decided to part ways.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.
O, evinden ayrılmak istemedi.
- He didn't want to part with his house.
Ondan ayrılmak zorunda olduğu gün sonunda geldi.
- The day came at last when he had to part from her.