very strongly; mightily; to a great degree

listen to the pronunciation of very strongly; mightily; to a great degree
English - Turkish

Definition of very strongly; mightily; to a great degree in English Turkish dictionary

mainly
çoğunlukla

O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir. - That company deals mainly in imported goods.

Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi. - His failure was mainly due to carelessness.

mainly
en çok
mainly
esasen
mainly
başlıca

Otistik insanların yalnızca yaklaşık yüzde 15'i işgücündedir, başlıca nedeni insanların onlar hakkındaki büyük peşin hükümleridir. - Only about 15 per cent of people with autism are in the workforce, mainly because people are so judgemental about them.

mainly
z. en çok: His support comes mainly from the provinces. Onu destekleyenlerin çoğu taşralı
mainly
çoğu

Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu. - The audience consisted mainly of students.

Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler. - Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years.

English - English
mainly
very strongly; mightily; to a great degree
Favorites