English - Turkish
Definition of very funny; causing great merriment and laughter in English Turkish dictionary
- hilarious
- {s} gürültülü
- hilarious
- komik/neşeli
- hilarious
- {s} gürültülü ve neşeli
- hilarious
- {s} eğlendirici
Hillary'nin konuşması eğlendiriciydi.
-Hillary's speech was hilarious.
Bu resim eğlendirici.
-This picture is hilarious.
- hilarious
- komik
Bu çok komik bir hikaye!
-This is a hilarious story!
O en komik komedyenlerden biridir.
-He is one of the most hilarious comedians.
- hilarious
- şamatalı
- hilarious
- gülünç
- hilarious
- {s} neşeli
Tom'un yaptığı şey neşeliydi.
-What Tom did was hilarious.
Onun neşeli olduğunu düşündüm.
-I thought it was hilarious.
- hilarious
- hilarity neşe
- hilarious
- kahkaha
- hilarious
- gürültulü ve neseli
- hilarious
- şen şatır
Related Terms
English - English
Definition of very funny; causing great merriment and laughter in English English dictionary
- hilarious
very funny; causing great merriment and laughter
Hyphenation
ve·ry funny; caus·ing great mer·ri·ment and laugh·terPronunciation
Resimler
Favorites