vekalet

listen to the pronunciation of vekalet
Turkish - English
(Latin) mandatum
power
department
representation
ministry
deputation
(İnşaat) agency
power of attorney
mandate
proxy
procuration
proxy " vekillik; ministry" bakanlık
proxy; power of attorney; power to act for or represent another
ministry (in a government)
succession
proxy
power
power of procuration
procurement
vicegerency
ministry
vekalet belgesi
(Kanun) proxy
vekalet etmek
deputise
vekalet etmek
substitute
vekalet ettirmek
substitute
vekalet senedi
(Ticaret) trust deed
vekalet sözleşmesi
(Latin) mandatum
vekalet teorisi
(Ticaret) agency theory
vekalet verme
(Ticaret) delegation
vekalet vermek
(Kanun) extend
vekalet yetkisi
(Kanun) commission
vekalet ücreti
(Ticaret) retainer
vekalet vermek
Give the procuration
vekalet akdi
(Kanun) attorney agreement
vekalet akdi
(Kanun) attorney's retainer agreement
vekalet mukavelesi
(Kanun) mandate contract
vekalet sorumluluğu
(Ticaret) fiduciary responsibility
vekalet sözleşmesi davası
(Latin) actio mandati
vekalet veren
proxy giver
vekâlet eden
acting
vekâlet emrine alınmak
(for a government official) to be temporarily removed from his position
vekâlet etmek
to represent (someone); to act as (someone's) proxy
vekâlet etmek
replace
vekâlet etmek
stand in
vekâlet etmek
represent
vekâlet etmek
deputize
vekâlet etmek
act for smb
vekâlet etmek
stand in for
vekâlet etmek
stand proxy
vekâlet etmek
to represent, to deputize (for sb), to substitute
vekâlet ile
by proxy
vekâlet vermek
to give the procuration
vekâlet vermek
to give (someone) the power to act in one's stead
vekâlet ücreti fee paid
to one's lawyer
vekâlet etmek
sit in
vekâlet vermek
give power of attorney
düzenleme şeklinde vekalet
(Kanun) Statutory form power of attorney
temsil etmek, vekalet etmek
To represent represent
umumi vekalet
(Ticaret) general meeting
umumi vekalet
(Ticaret) general power of attorney
Turkish - Turkish
(Hukuk) Vekillik; bir kişinin kendi adına iş yapabilmesi için yetki verilmesi
(Osmanlı Dönemi) Vekillik. Birisinin nâmına iş görme. Kendi nâmına hareket etme salâhiyetini başkasına verme. Nezâret, bakanlık
(Osmanlı Dönemi) Vekilin vazife gördüğü bina
Vekillik
Bakanlık
Kişinin kendi iradesi ile tayin ettiği bir temsil şekli
Bakanlık: "Her vekâlet ya iki odadır, ya üç; her odada ya beş gaz sandığından masa vardır, ya on..."- A. Gündüz
Vekillik: "İtimat edilir, kanundan, hukuktan anlar birisine umumi vekâlet vereceğim."- A. Gündüz
VEKALET ÜCRETİ
(Hukuk) Vekillik görevinin ifası nedeniyle alınan ücret; avukatın müvekkilinden ve davayı veya icra takibini lehe bitirmesi halinde diğer tarafça ödenecek olan ücret
vekalet etmek
Birinin yerine bakmak, görevini üstlenmek
vekalet ücreti
Vekâletname çıkarılırken ödenen ücret
vekalet
Favorites