Turkish - English
Definition of vadesiz in Turkish English dictionary
- having no fixed term
- undated
- (Kanun) sight
- dateless
- at call
- vade
- maturity
- vadesiz mevduat
- (Finans) demand deposit; current deposit
- vadesiz banka mevduatı
- (Hukuk) sight deposit
- vadesiz borç
- call loan
- vadesiz borç alınan para
- call money
- vadesiz hesap
- checking account
- vadesiz hesap
- cheque account
- vadesiz hesap
- current account, checking account
- vadesiz hesap
- drawing account
- vadesiz hesap/mevduat
- demand deposit
- vadesiz istikraz
- call loan
- vadesiz mevduat
- demand deposit
- vadesiz mevduat
- current account, checking account
- vade
- {i} prompt
- vade
- credit
- vade
- the time when one is fated to die, one's hour of death
- vade
- (Latin) dies
- vade
- the day of reckoning
- vade
- expiree
- vade
- (Ticaret) parent
- vade
- fixed date
- vade
- (Ticaret) settlement date
- vade
- life
Very many religions promise life after death.
-Pek çok dinler ölümden sonra hayat vadediyor.
- vade
- the fatal date
- vade
- (Ticaret) maturity date
- vade
- redemption date
- vadesiz mevduat
- checking account
- vade
- {i} expiry
- vade
- time of payment
- vade
- matureness
- vadesiz mevduat
- check currency
- vadesiz mevduat
- call deposits
- vade
- (Ticaret) payment term
- vadesiz mevduat
- (Finans) current deposit
- vade
- settlement date, redemption date, maturity date; term, fixed term, fixed date; the day of reckoning, the fatal date
- vade
- due date; date of maturity
- vade
- deferment
- vade
- time
- vade
- tenor
- vade
- term, fixed period of time; prompt
- vade
- grace period, respite, delay, extension
- vade
- expiration
- vade
- date
- vade
- (Hukuk) term
The money was not invested in areas where it could bring benefit over the long term.
-Uzun vadede fayda sağlayabilecek alanlara yatırım yapılmamıştı.
The short term contract employees were dismissed without notice.
-Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı.
- vade
- usance
- vade
- mature
Related Terms
English - English
Definition of vadesiz in English English dictionary
- vade
- {v} to go or pass away, vanish, fade
- vade
- To fade; hence, to vanish
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of vadesiz in Turkish Turkish dictionary
- Süresi sınırlanmamış
- vadesiz mevduat
- Vadesiz mevduat, faiz getirmeyen banka hesaplarındaki paradır. Anında nakit paraya dönüştürülebilir. Vadesiz mevduat hesabının amacı nakit para kullanılmadan banka hesapları ve kişiler arasında ödeme akışları gerçekleştirmektir
- vadesiz hesap
- Süresi belirlenmemiş, paranın istenildiği zaman çekilebilmesine imkân tanıyan banka hesabı
- vadesiz mevduat
- bakınız: vadesiz hesap
- Vade
- önel
- vade
- Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için gösterilen süre, mühlet, mehil
- vade
- Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için gösterilen süre, mühlet, mehil: "Villanın vadesi ocak sonunda geliyordu, değil mi?"- S. F. Abasıyanık
Related Terms
vadesiz
Hyphenation
va·de·sizPronunciation
Resimler
History
Favorites