uzmanlaş

listen to the pronunciation of uzmanlaş
Turkish - English
{f} specialized

Fadil specialized in pediatric forensic work. - Fadıl pediatrik adli tıp alanında uzmanlaşmıştır.

Mary is an architect specialized in experimental designs. - Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.

specialize

I specialize in medieval history. - Orta çağ tarihinde uzmanlaşıyorum.

Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine. - Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.

become too specialized
{f} specializing
uzman
expert

Tom should consult an expert. - Tom bir uzmana danışmalı.

He is something of an expert on oriental art. - O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.

uzman
specialist

A leading specialist was brought in to authenticate the painting. - Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.

Tom wanted to become a search-and-rescue specialist. - Tom bir arama- kurtarma uzmanı olmak istiyordu.

uzman
{i} authority

Tom is an authority in his field. - Tom, alanında bir uzmandır.

Tom is an authority on jazz. - Tom, cazda bir uzmandır.

uzman
expert, specialist, connoisseur, consultant, dab, pundit
uzman
professional

Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals? - Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?

Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine. - Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.

uzman
{i} adept
uzman
{i} don

Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy! - Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!

Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right? - Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?

uzman
{i} dabster
uzman
{i} oracle
uzman
consultant
uzman
well-versed
uzman
(Askeri) qualified
uzman
witness
uzman
judge

The judges haven't yet picked the best book. - Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.

He is a good judge of horses. - O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.

uzman
operator
uzman
dab
uzman
connoisseur
uzman
student
Uzman
perite
Uzman
maven
uzman
regular
uzman
(astsubay) technician
uzman
fiend
uzman
proficient

We are looking for someone who is proficient in French. - Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.

Which foreign language are you most proficient in? - En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?

uzman
(Hukuk) pundit
Turkish - Turkish

Definition of uzmanlaş in Turkish Turkish dictionary

Uzman
spesiyalist
Uzman
mütehassıs
uzman
Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan
uzman
Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan: "Biz de, işte para kazanmanın, iyi yaşamanın uzmanıyız dostum."- H. Taner
uzman
Belli bir işte bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse
uzmanlaş
Favorites