uzmanlaş

listen to the pronunciation of uzmanlaş
Турецкий язык - Английский Язык
{f} specialized

Mary is an architect specialized in experimental designs. - Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.

That psychiatrist specialized in eating disorders. - O psikiyatrist yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış.

specialize

He decided to specialize in physics at college. - O, üniversitede fizik alanında uzmanlaşmaya karar verdi.

Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine. - Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.

become too specialized
{f} specializing
uzman
expert

He is something of an expert on oriental art. - O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.

She is an expert typist. - O bir uzman daktilocu.

uzman
specialist

I'm not a specialist. - Ben bir uzman değilim.

Tom wanted to become a search-and-rescue specialist. - Tom bir arama- kurtarma uzmanı olmak istiyordu.

uzman
{i} authority

Tom is an authority on jazz. - Tom, cazda bir uzmandır.

He's an authority in his field. - O, alanında bir uzmandır.

uzman
expert, specialist, connoisseur, consultant, dab, pundit
uzman
professional

Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine. - Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.

Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals? - Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?

uzman
{i} adept
uzman
{i} don

Don't you trust the weathermen? - Meteoroloji uzmanlarına güvenmiyor musunuz?

Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right? - Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?

uzman
{i} dabster
uzman
{i} oracle
uzman
consultant
uzman
well-versed
uzman
(Askeri) qualified
uzman
witness
uzman
judge

The judges haven't yet picked the best book. - Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.

Tom certainly is a poor judge of character. - Tom kesinlikle kötü bir karakter uzmanı.

uzman
operator
uzman
dab
uzman
connoisseur
uzman
student
Uzman
perite
Uzman
maven
uzman
regular
uzman
(astsubay) technician
uzman
fiend
uzman
proficient

Which foreign language are you most proficient in? - En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?

Tom is a proficient marksman. - Tom uzman bir keskin nişancıdır.

uzman
(Hukuk) pundit
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение uzmanlaş в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Uzman
spesiyalist
Uzman
mütehassıs
uzman
Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan
uzman
Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan: "Biz de, işte para kazanmanın, iyi yaşamanın uzmanıyız dostum."- H. Taner
uzman
Belli bir işte bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse
uzmanlaş
Избранное