Tom yürüyüş sırasında ayak bileğini burktu.
 - Tom sprained his ankle while hiking.
Sürüş sırasında yola odaklanman gerekir.
 - While you drive, you should focus on the road.
O, Japonya'da iken kasaba kasaba dolaştı.
 - He went about from town to town while he was in Japan.
Tom Boston'da iken cüzdanını çaldırdı.
 - Tom had his wallet stolen while he was in Boston.
Lütfen sürüş esnasında sürücüyle konuşmayın.
 - Please do not talk to the driver while he's driving.
Yaşam olduğu sürece umut da olacaktır.
 - While there is life, there is hope.
Hava çok sıkıntılı;sanırım kısa süre içinde gök gürleyecek.
 - It's so muggy; I think it will thunder in a short while.
Neden yaptığımı bitirinceye kadar burada beklemiyorsun?
 - Why don't you wait here while I finish what I'm doing?
Biz kek yerken ve çay içerken gece geç saatlere kadar konuştuk.
 - We conversed until late at night while eating cake and drinking tea.
Ayakkabılarımı bağlarken bunu tut.
 - Hold this while I tie my shoes.
Bir süredir kola bağımlısı oldum ve onu her gün içtim.
 - For a while, I was really addicted to cola and drank it every day.
Bazen yeni şeyleri denemek iyidir.
 - It's good to try new things once in a while.