ucube

listen to the pronunciation of ucube
Turkish - English
freak

You look like a freak. - Bir ucubeye benziyorsun.

The freak show came to town! - Ucube gösteri kasabaya geldi!

freak of nature
teras
monstrosity, freak, freak of nature
monstrosity, monster; hideous-looking thing
freak, freak of nature, monstrosity
monster

Just between you and me, she is, in fact, a monster. - Sadece seninle benim aramda, o aslında bir ucube.

This is not a spider, it's a monster! - Bu örümcek değil bir ucube!

monstrosity
ucube gibi
monstrous
ucube isimi
(Denizbilim) nomen monstrositatum
Turkish - Turkish
Çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olan şey
Çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olan şey: "Bakımsızlıktan, pislikten yaralı bereli, karınları şiş, yüzleri sarı, sıska iki ucube hâlinde süründükten sonra ölmüşler."- H. E. Adıvar
Hiç görülmemiş, alışılmamış,şaşılacak veya yadırganacak şey
ucube
Favorites