English - Turkish
Definition of teras in English Turkish dictionary
- hilkat garibesi
- (Tıp) (Terata). Ucube, acibe, hilkat garibesi
- ucube
Turkish - Turkish
Definition of teras in Turkish Turkish dictionary
- Taraça
- Seki
- Bir yapının damında çevresi ve üstü açık yer
- Taraça: "Ayrıca denize bakan bir de büyük terası vardı."- Ç. Altan
English - English
Definition of teras in English English dictionary
- a grossly malformed fetus
- (medicine) a grossly malformed and usually nonviable fetus
Turkish - English
Definition of teras in Turkish English dictionary
- terrace
The elevator is broken. You need to walk 7 floors up to the rooftop terrace.
-Asansör bozuldu. Çatı terasına kadar 7 kat yukarıya yürümen gerekiyor.
We want to re-tile our terrace and therefore removed the tiles with a power hammer yesterday.
-Terasımızı yeniden döşemek istiyoruz ve bu nedenle dün bir çekiçle fayansları çıkardık.
- (Jeoloji) terrace set
- terraced roof
- geog. terrace
- terrace (i.e. a rooftop terrace or a flat, raised, paved area outside)
- terrace, offset (made in a slope)
- patio
- gazebo
- (Mimarlık) rooftop deck
- teras kat
- penthouse
- teras çatı
- (İnşaat) flat roof
- teras çatı
- (İnşaat) deck roof
- teras çatı
- (İnşaat) terrace roof
- teras bahçesi
- (İnşaat) roof garden
- teras bar
- roof bar
- teras dikimi
- (İnşaat) terrace planting
- teras döşemesi
- (İnşaat) roof deck
- teras katı
- penthouse
- teras lokantası
- roof garden
- teras çakılı
- bank gravel
- teras çatı kaplaması
- (İnşaat) roof coating
- camlı teras
- sun parlor
- camlı teras
- sun porch
- düz teras
- level terrace
- eğimli teras
- graded terrace
- meyilli teras
- graded terrace