trieb

listen to the pronunciation of trieb
English - Turkish

Definition of trieb in English Turkish dictionary

drove
{i} sürü

Sami bir Rolls Royce sürüyordu. - Sami drove a Rolls Royce.

Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı. - Tom got into the driver's seat and drove off.

drove
{i} kalabalık
drove
yontmak
pinion
motor dişlisi
pinion
(Mekanik) küçük dişli
drove
{f} sür

Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü. - Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.

Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı. - Tom got into the driver's seat and drove off.

pinion
pinyon dişli
drove
f., bak. drive
drove
insan ya da hayvan sürüsü
drove
küme
drove
enli taş kalemi
drove
drive götür/aç/git/sür
drove
{i} yığın
drove
enli keski
pinion
{f} kollarını bağlamak
pinion
hareketsizleştirmek
pinion
{i} (Zooloji) kanat
pinion
{f} (bir kimsenin) elini kolunu
German - English