There's only one torpedo left.
- Sadece kalan bir torpido var.
The enemy torpedoed our ship.
- Düşman, gemimizi torpidoladı.
Tom noticed a half-eaten hamburger on the dashboard of Mary's car.
- Tom Mary'nin arabasının torpido gözünde yarısı yenmiş bir hamburger fark etti.
Have you looked in the glove compartment?
- Torpido gözüne baktın mı?
Tom searched the glove compartment for a map.
- Tom harita için torpido gözünü aradı.
Tom noticed a half-eaten hamburger on the dashboard of Mary's car.
- Tom Mary'nin arabasının torpido gözünde yarısı yenmiş bir hamburger fark etti.
The car key was in the glovebox.
- Araba anahtarı torpido gözündeydi.