English - Turkish
Definition of to withdraw; especially of military forces; to retreat in English Turkish dictionary
- pull out
- çıkarmak
- pull out
- (motorlu taşıt) (bir yere) çıkmak; (sürücü) arabasını (bir yere) sürmek: He suddenly pulled out in front of pull out all the stops k.dili. (bir işte) hiçbir fedakârlıktan kaçınmamak/kaçmamak
- pull out
- sökmek
- pull out
- çekilmek
- pull out
- (Askeri) dalıştan çıkış
- pull out
- yola çıkmak
- pull out
- arabayı sürmek
- pull out
- (tren) istasyondan ayrılmak
- pull out
- çıkmak
- pull out
- (deyim) ayrılmak. pull out all the stops [kd] hedefine ulasmak icin butun olanaklari veya etkisini kullanmak,gayret veya enerjisini esirgememek
- pull out
- çıkarmak; çekip çıkarmak
- pull out
- dışarı çekmek
- pull out
- kaçmak
- pull out
- park yerinden çıkmak
- pull out
- (deyim) (araç) kırmak
- pull out
- uzatmak
- pull out
- (Askeri) DALIŞTAN ÇIKIŞ: Uçağın bir dalışı müteakip düz uçuşa geçmesi suretiyle yapılan hareket
- pull out
- (deyim) 1.(tren) kalkmak,hareket etmek
Related Terms
English - English
Definition of to withdraw; especially of military forces; to retreat in English English dictionary
- pull out
The troops pulled out of the conflict.
to withdraw; especially of military forces; to retreat
Hyphenation
to withdraw; es·pe·cial·ly of mi·li·ta·ry forces; to re·treatPronunciation
Resimler
Favorites