to throw the ball at the basket

English - Turkish

Definition of to throw the ball at the basket in English Turkish dictionary

Related Terms

shooting

ateş etme

Tom ateş etmeye başladı. - Tom started shooting.

Dikkatli ol, bu adamın ateş etme ruhsatı var! - Be careful, this guy has a shooting license!

shooting

ateşli silahların atılması

shooting

atış

Atışın kazara olduğunu düşünüyor musunuz? - Do you think the shooting was accidental?

Her zaman atış yaparım, hedefi ıskalarım. - Every time I practice shooting, I miss the target.

shooting

avcılık

shooting

atıcılık

throw the ball

topu at

shooting

{i} filizlenme

shooting

(sıfat) filizlenen, zonklayan, sızlayan, atış, atıcılık, av

shooting

{i} çekim

Çekim yaklaşık öğleyin başladı. - The shooting started around noon.

Tom çekim hakkında bir şey söyledi mi? - Did Tom say anything about the shooting?

shooting

{s} zonklayan

shooting

{s} filizlenen

shooting

{i} ateş, ateşli silahların atılması: The shooting stopped. Ateş kesildi

shooting

{i} zonklama

shooting

{i} av

shooting

(isim) atış, atıcılık, çekim, film çekme, av, avcılık, av sahası, zonklama, sızlama, filizlenme

shooting

{i} av sahası

shooting

{i} film çekme

shooting

ateş ederek

Onun yapacağını söylediğin gibi o ateş ederek ortaya çıktı. - He came out shooting, same as you said he would.

English - English

Definition of to throw the ball at the basket in English English dictionary

shooting

Hyphenation

to throw the Ball at the bas·ket

Turkish pronunciation

tı thrō dhi bôl ät dhi bäskıt

Pronunciation

/tə ˈᴛʜrō ᴛʜē ˈbôl ˈat ᴛʜē ˈbaskət/ /tə ˈθroʊ ðiː ˈbɔːl ˈæt ðiː ˈbæskət/