Seni burada görmek ne hoş sürpriz!
 - What a pleasant surprise to see you here!
O, gerçeği öğrendiğinde, ona büyük sürpriz oldu.
 - Great was her surprise when she knew the fact.
Mary şaşkınlıkla ona baktı.
 - Mary stared back at him in surprise.
O, şaşkınlıkla bana baktı.
 - He looked at me in surprise.
Ordumuz kırallığa baskın yaptı.
 - Our army took the kingdom by surprise.
Bu beklenmedik bir sürpriz.
 - This is an unexpected surprise.
Sizden bir hediye almak beklenmedik bir sürprizdi.
 - Receiving a gift from you was an unexpected surprise.
Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
 - In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
Ona sürpriz yapmak istiyorum.
 - I want to surprise him.