Aniden yağmur yağmaya başladı.
- Suddenly it began to rain.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- All of a sudden it started raining.
Birden beklenmedik bir şey oldu.
- Suddenly, something unexpected happened.
Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı.
- Tom's heart suddenly began to beat faster.
Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu.
- If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- Suddenly rain began to fall.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- All of a sudden it started raining.
Dewey birdenbire bir kahraman oldu.
- Dewey was suddenly a hero.
Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı.
- Tom's heart suddenly began to beat faster.
Ansızın fikrini ne değiştirdi?
- What made you change your mind all of a sudden?
kedi ipin üzerinde kasılarak yürüyordu, ansızın evin içine koştu.
- The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.
İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti.
- Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.
Ansızın fikrini ne değiştirdi?
- What made you change your mind all of a sudden?
Aniden umulmadık bir şey meydana geldi.
- Suddenly, something unexpected happened.
The sudden drop in temperature left everyone cold and confused.
... tiger on the loose, all of a sudden the amygdala can ...
... And all of a sudden, I noticed myself in that stress ...