English - Turkish
Definition of to sprout, germinate in English Turkish dictionary
- çimlenmek
- germ
- {i} mikrop
Bu kimyasal mikropların üremesini engeller.
-This chemical will prevent germs from breeding.
Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.
-Germs can only be seen with the aid of a microscope.
- germ
- {i} bakteri
- germ
- {i} virüs
- germ
- (Gıda) ruşeym
- germ
- (Biyoloji,Tıp) jerm
- germ
- çekirdek
- germ
- başlama çekidi
- germ
- başlangıç
- germ
- Orijin, menşe
- germ
- germ plasm biyol
- germ
- (Tıp) Tohum, çim, tohum veya yumurtada bulunan asıl hücrecik
- germ
- tohum veya yumurtada bulunan asıl hücrecik
- germ
- germ theory biyol
- germ
- tohumun özü
- germ
- {i} tohum
Charlemagne'ın hem Almanya hem de Fransa'nın tohumlarını attığı söylenir.
-Charlemagne is said to have sown the seeds of both Germany and France.
- germ
- {f} filizlenmek
- germ
- tohumda bulunup irsi hususiyetleri nakleden madde
- germ
- {f} çimlenmek
- to germinate
- filizlendirmek
Related Terms
English - English
Definition of to sprout, germinate in English English dictionary
- To germinate
- egerminate
- To germinate
- germ
- sprout, germinate
- {f} germ
- to germinate
- pullulate
Related Terms
to sprout, germinate
Hyphenation
to sprout, ger·mi·natePronunciation
Resimler
History
Favorites