to spread, sprinkle, disperse, cast

listen to the pronunciation of to spread, sprinkle, disperse, cast
English - Turkish

Definition of to spread, sprinkle, disperse, cast in English Turkish dictionary

scatter
kalabalığı dağıtmak
scatter
(Bilgisayar) yığınlayıcı
scatter
serpiştirmek
scatter
israf etmek
scatter
hedefe erişememek
scatter
dağıtmak
scatter
serpmek
scatter
{f} saçmak
scatter
saç

Onları nereye saçtın? - Where did you scatter them?

Çiftçi buğday tohumlarını tarlada saçtı. - The farmer scattered the wheat seeds in the field.

scatter
{f} saçılmak
scatter
{f} savurmak
scatter
scatter rug ufak halı
scatter
saç,v.dağıt: n.dağınıklık
scatter
dağılıp gözden kaybolmak
scatter
dağıl/dağıt
scatter
(fiil) saçmak, perişan etmek, saçıp savurmak, serpmek, dağıtmak, savurmak, boşa harcamak, dağılmak, saçılmak, yayılmak
scatter
{f} saçıp savurmak
scatter
{f} perişan etmek
scatter
Dağılım
scatter
scatterbraindağınık fikirli kimse
English - English
{v} scatter
to spread, sprinkle, disperse, cast
Favorites