Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
- We all felt embarrassed to sing a song in public.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Onlar şarkı söyleyebilirler.
- They're able to sing.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Tom Mary'nin boğazını kesti.
- Tom slit Mary's throat.
Tom zarfı keserek açtı.
- Tom slit open the envelope.
He slit the bag open and the rice began pouring out.