to cut; to sever; to divide

listen to the pronunciation of to cut; to sever; to divide
English - Turkish

Definition of to cut; to sever; to divide in English Turkish dictionary

slit
{i} yarık
slit
ince ve dar
slit
yırtmaçlı
slit
dar aralık
slit
uzunluğuna kesmek
slit
yarmak
slit
(Tıp) Uzunluğuna seyreden yarık ve kesit, dar açıklık
slit
{f} kesmek (uzunluğuna)
slit
düz ve uzun yarık
slit
kısık
slit
dar ve uzun delik
slit
{i} yırtmaç
slit
(fiil) yarmak, kesmek (uzunluğuna), yırtmak, sökmek, yarılmak, yırtılmak, sökülmek
slit
{i} yarık,yarık
slit
{f} yarılmak
slit
kes

Tom ve onun arkadaşları on bir erkek ve kadının boğazlarını kesti. - Tom and his buddies slit the throats of eleven men and women.

Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir. - The police think that Tom was stabbed before his throat was slit.

slit
düz ve uzun yarık açmak
slit
{f} sökmek
English - English
slit
to cut; to sever; to divide
Favorites