şarkı söyle

listen to the pronunciation of şarkı söyle
Turkish - English
sing

We all felt embarrassed to sing a song in public. - Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.

I carried on singing. - Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.

sang

We sang, danced and chatted after dinner. - Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik.

John played guitar and his friends sang. - John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.

sing a song
{f} singing

I heard the boys singing. - Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum.

I carried on singing. - Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.

sung

She has never sung a song with him. - O, onunla birlikte asla bir şarkı söylemedi.

Tom hasn't sung in years. - Tom yıllarca şarkı söylemedi.

croon
şarkı söylemek
sing
şarkı söylemek
sang
şarkı söylemek
have a sing
şarkı söylemek
sing a song
şarkı söylemek
chant
şarkı söylemek
descant
şarkı söylemek
a) to sing (a song) b) to chant
Turkish - Turkish

Definition of şarkı söyle in Turkish Turkish dictionary

Şarkı söylemek
teganni etmek
Şarkı söylemek
(Osmanlı Dönemi) TENAGGUM
şarkı söyle
Favorites