English - Turkish
Definition of to relate details of an event or incident in English Turkish dictionary
- report
- rapor
Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
-My boss is not satisfied with my TPS reports.
Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
-We need this report by tomorrow.
- report
- (fiil) rapor etmek, anlatmak, söylemek, bildirmek, ihbar etmek, hazır bulunmak, görünmek, sunmak (yasa vb.), muhabirlik yapmak
- report
- raporlama yapmak
- report
- (Ticaret) tebliğ
- report
- röportaj
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
-According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
- report
- raporlamak
- report
- söylemek
- report
- mevcudiyetini bildirmek
- report
- haber yazmak
- report
- tutanağını tutmak
- report
- şayia
- report
- resmen malumat vermek veya yazmak
- report
- {i} patlama sesi
- report
- {f} muhabirlik yapmak
- report
- {f} hazır bulunmak
- report
- {i} silâh sesi
- report
- malumat
- report
- {f} 1. bildirmek, haber vermek: Today's paper reports that workers in Berlin have gone on strike. Bugünkü gazete Berlin'deki işçilerin greve
Related Terms
English - English
Definition of to relate details of an event or incident in English English dictionary
- report
to relate details of an event or incident
Hyphenation
to re·late details of an e·vent or in·ci·dentTurkish pronunciation
tı rileyt dîteylz ıv ın ivent ır însıdıntPronunciation
/tə rēˈlāt dəˈtālz əv ən ēˈvent ər ˈənsədənt/ /tə riːˈleɪt dɪˈteɪlz əv ən iːˈvɛnt ɜr ˈɪnsədənt/
Resimler
Favorites