English - Turkish
Definition of to reduce one's exposure to risk in English Turkish dictionary
- hedge
- çit
Yol çitlerle sınırlanmıştır.
-The path is bordered with hedges.
O, çitin üzerinden atladı.
-He jumped over the hedge.
- hedge
- olasılı zararlara karşı tedbir
- hedge
- kötü
- hedge
- lafı dolandırmak
- hedge
- çitle çevirmek
- hedge
- çalı
Çalı budama makası ve ot biçme makinesi garajdadır.
-The hedge clippers and weed whacker are in the garage.
- hedge
- doğrudan doğruya yanıt vermekten kaçınmak
- hedge
- sık ağaç veya çalılardan oluşan çıt; çalı çıt
- hedge
- (fiil) etrafını çevirmek, çit ile çevirmek, sınırlamak, engellemek, kısıtlamak, garantiye almak, önlem almak, dolaylı konuşmak, kaçamak cevaplar vermek
- hedge
- {f} kuşatmak, sarmak, çevirmek
- hedge
- {i} çit,vadeli satış
- hedge
- {f} engellemek
- hedge
- {f} garantiye almak
- hedge
- çevirmek
- hedge
- ihata etmek
- hedge
- {f} önlem almak
- hedge
- iki tara
- hedge
- {f} çit ile çevirmek
Related Terms
English - English
Definition of to reduce one's exposure to risk in English English dictionary
- hedge
to reduce one's exposure to risk
Hyphenation
to re·duce one's ex·po·sure to riskTurkish pronunciation
tı ridus wʌnz îkspōjır tı rîskPronunciation
/tə rēˈdo͞os ˈwənz əkˈspōᴢʜər tə ˈrəsk/ /tə riːˈduːs ˈwʌnz ɪkˈspoʊʒɜr tə ˈrɪsk/
Resimler
History
Favorites