Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum.
 - I want to continue to help women.
Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar.
 - Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.
Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.
 - We have no options but to continue.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
 - Prices will continue to rise.
Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor.
 - Prices continue to climb.
Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
 - Tom continued his relationship with that married woman.
Tom o kabul ettiği sürece desteğini sürdürmeye kararlıydı.
 - Tom was determined to continue his support for as long as it took.