to make someone aware of impending danger etc

listen to the pronunciation of to make someone aware of impending danger etc
English - Turkish

Definition of to make someone aware of impending danger etc in English Turkish dictionary

warn
{f} tembih etmek
warn
{f} öğütlemek
warn
uyarıda bulunmak

Sana bir uyarıda bulunmak için seninle görüşmek zorunda kaldım. - I had to see you to give you a warning.

warn
ihtar vermek
warn
uyar

Biz herkesi tehlikeyle ilgili uyarmak için bağırdık. - We shouted in order to warn everyone of the danger.

Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir. - A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.

warn
ikaz etmek
warn
uyarmak

Biz herkesi tehlikeyle ilgili uyarmak için bağırdık. - We shouted in order to warn everyone of the danger.

Tom'u uyarmak zorundayız. - We've got to warn Tom.

warn
{f} ihtar etmek
warn
{f} 1. uyarmak, ikaz etmek; tembih etmek: He warned us not to touch the wet paint. Islak boyaya elimizi sürmememiz için bizi uyardı. The doctor
warn
{f} haber vermek
warn
uyarmak, ikaz etmek; tembih etmek: He warned us not to touch the wet paint. Islak boyaya elimizi sürmememiz için bizi uyardı. The doctor
warn
tavsiye etmek
warn
tehlikeyi haber vermek
warn
warn uyar
warn
{f} ihbar etmek
English - English
warn
to make someone aware of impending danger etc

    Hyphenation

    to make some·one a·ware of im·pend·ing dan·ger etc

    Turkish pronunciation

    tı meyk sʌmwʌn ıwer ıv împendîng deyncır etsetırı

    Pronunciation

    /tə ˈmāk ˈsəmˌwən əˈwer əv əmˈpendəɴɢ ˈdānʤər ˌetˈsetərə/ /tə ˈmeɪk ˈsʌmˌwʌn əˈwɛr əv ɪmˈpɛndɪŋ ˈdeɪnʤɜr ˌɛtˈsɛtɜrə/
Favorites