to make dizzy or giddy; to give the vertigo to; to confuse

listen to the pronunciation of to make dizzy or giddy; to give the vertigo to; to confuse
English - Turkish

Definition of to make dizzy or giddy; to give the vertigo to; to confuse in English Turkish dictionary

dizzy
sersemletici
dizzy
{s} kuş beyinli (Argo)
dizzy
aptalca
dizzy
sersemlik

Tom küçük bir sersemlik hissetti. - Tom felt a little dizzy.

dizzy
başını döndürmek
dizzy
aptal
dizzy
başı dönen
dizzy
{f} başını döndür
dizzy
{s} baş döndürücü

Tom çok baş döndürücü hissetmeye başlamıştı. - Tom was starting to feel very dizzy.

Hâlâ baş döndürücü değil misin? - Aren't you still dizzy?

dizzy
baş döndüren
dizzy
{s} sersem

Çok sersemlemiş hissetmeye başlıyorum. - I'm starting to feel very dizzy.

Ne zaman kalksam kendimi sersem hissediyorum. - Whenever I get up, I feel dizzy.

dizzy
(sıfat) baş döndürücü, başı dönen, sersemlemiş, şaşkın, sersem, fırıl fırıl dönen; kuş beyinli (Argo)
dizzy
{s} şaşkın

Ben şu an biraz şaşkınım. - I'm just a little dizzy.

Biraz şaşkın hissettim. - I felt a little dizzy.

dizzy
kuş beyinli
dizzy
gözü kararmış
dizzy
sersem,v.başını döndür: adj.baş döndürücü
English - English
dizzy
to make dizzy or giddy; to give the vertigo to; to confuse
Favorites