English - Turkish
Definition of to make deficient (as to); to deprive; with of in English Turkish dictionary
- shorten
- {f} kısaltmak
Ben dikiş dikmeyi sevmiyorum ama bu pantolonu kısaltmak zorundayım.
-I don't like to sew, but I shall have to shorten these trousers.
- shorten
- kısmak
- shorten
- kasılmak
- shorten
- (fiil) kısaltmak, azaltmak, yelkeni sarıp küçültmek, yağ katarak kıvamına getirmek (un vb.), kısalmak, azalmak
- shorten
- kısalt
Konuşmalarımı kısalttım.
-I shortened my speeches.
Ben dikiş dikmeyi sevmiyorum ama bu pantolonu kısaltmak zorundayım.
-I don't like to sew, but I shall have to shorten these trousers.
- shorten
- yağ katarak gevrekleştirmek
- shorten
- {f} yelkeni sarıp küçültmek
- shorten
- {f} kısalmak
- shorten
- {f} azalmak
- shorten
- {f} azaltmak
- shorten
- {f} yağ katarak kıvamına getirmek (un vb.)
- shorten
- kısal/kısalt
Related Terms
English - English
Definition of to make deficient (as to); to deprive; with of in English English dictionary
- shorten
to make deficient (as to); to deprive; with of
Hyphenation
to make de·fi·cient (as to); to deprive; with ofPronunciation
Resimler
History
Favorites