to make a mess or create confusion

English - Turkish

Definition of to make a mess or create confusion in English Turkish dictionary

Related Terms

muddy

{f} bulandırmak

muddy

{s} çamurlu

Çamurlu yol, yeni ayakkabılarımı mahvetti. - The muddy road has ruined my new shoes.

Tom yerde çamurlu ayak izleri gördü. - Tom saw muddy footprints on the floor.

muddy

{f} çamurlamak

muddy

(Argo) yengeç

muddy

çepellemek

muddy

{f} çamurlandır

make a mess

Make a mess of something: Yüzüne gözüne bulaştırmak, berbat etmek

make a mess

{f} ortalığı birbirine katmak

make a mess

(deyim) make a mess of sth. (kd) yüzüne gözüne bulaştırmak,berbat etmek

make a mess

(fiil) ortalığı birbirine katmak

muddy

kirli

muddy

çamurla kirletmek

muddy

{f} çamurlamak, çamura bulamak

muddy

çamur yap

muddy

{s} bulanık

Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil. - Using muddy colors for this design is not a good idea.

muddy

{s} anlaşılması zor

muddy

{s} karışık

muddy

bulanık/çamursu/çamurlu

muddy

pis

English - English

Definition of to make a mess or create confusion in English English dictionary

muddy

Related Terms

make a mess

{f} create disorder, mess up; spoil, disrupt

Hyphenation

to make a mess or cre·ate con·fu·sion

Turkish pronunciation

tı meyk ı mes ır krieyt kınfyujın

Pronunciation

/tə ˈmāk ə ˈmes ər krēˈāt kənˈfyo͞oᴢʜən/ /tə ˈmeɪk ə ˈmɛs ɜr kriːˈeɪt kənˈfjuːʒən/