to legally take the ball away from an opposing player

listen to the pronunciation of to legally take the ball away from an opposing player
English - Turkish

Definition of to legally take the ball away from an opposing player in English Turkish dictionary

steal
çalmak

O beni parasını çalmakla suçladı. - She accused me of stealing her money.

O çalmaktan suçludur. - He is guilty of stealing.

steal
hırsızlık yapmak
steal
hırsızlık

Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder. - A person who steals deserves punishment.

Hırsızlık yapacağıma açlıktan ölürüm. - I would rather starve to death than steal.

steal
çal

Kasadan parayı çaldığı için çocuğu bağışladım. - I forgave the boy for stealing the money from the safe.

O, benim paramı çalmaz, ona güvenim var. - He will not steal my money; I have faith in him.

steal
{f} çaktırmadan yapmak
steal
{f} hırsızlama yapmak
steal
kaçırmak
steal
konuşma dili
steal
tırtıklamak
steal
süzülmek
steal
kelepir

Bu gerçek bir kelepir. - This is a real steal.

steal
gizlice hareket etmek
steal
çalıntı eşya
steal
kelepir eşya
steal
{f} gizlice koymak
steal
hırsızlık etmek
steal
(fiil) çalmak, aşırmak, hırsızlama yapmak, çaktırmadan yapmak, hırsızlık yapmak, gizlice koymak, sessizce hareket etmek
steal
{f} (bir şeyi) gizlice veya dikkati
steal
be
steal
{f} çalmak, aşırmak; hırsızlık etmek: He stole all the money. Paranın hepsini çaldı
English - English
steal
to legally take the ball away from an opposing player

    Hyphenation

    to le·gal·ly take the Ball a·way from an opposing play·er

    Turkish pronunciation

    tı ligıli teyk dhi bôl ıwey fırm ın ıpōzîng pleyır

    Pronunciation

    /tə ˈlēgəlē ˈtāk ᴛʜē ˈbôl əˈwā fərm ən əˈpōzəɴɢ ˈplāər/ /tə ˈliːɡəliː ˈteɪk ðiː ˈbɔːl əˈweɪ fɜrm ən əˈpoʊzɪŋ ˈpleɪɜr/
Favorites