Kendinizi prezentabl yapın.
 - Make yourself presentable.
Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.
 - This vacuum cleaner makes a lot of noise.
Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
 - Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.
O, yüz çeşitten fazla ekmek yapmasını bilir.
 - She knows how to make more than a hundred types of bread.
Araban hangi markadır? O bir Forddur.
 - What make is your car? It is a Ford.
Japon marka bir saatim var. Çok dakiktir.
 - I have a watch of Japanese make, which keeps very good time.
Tom kendi öğle yemeğini hazırlamak için yeterli zamanını olmadığını söyledi.
 - Tom said that he didn't have enough time to make his own lunch.
Akşam yemeği hazırlamak zorunda mısın?
 - Do you have to make dinner?
Ben bu kararı kolay bir biçimde vermedim.
 - I didn't make this decision lightly.
Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır.
 - Ill-gotten gains are short-lived. The only way to make real money is to earn every penny.
Birçok insan onun nasıl kazanç elde edeceğini bilen yetenekli bir iş adamı olduğunu ifade etti.
 - Many people stated he was a capable businessman who knew how to make a profit.