English - Turkish
Definition of to fall in drops or an unsteady stream, to trickle in English Turkish dictionary
- dribble
- {f} damlamak
- dribble
- ufak akıntı
- dribble
- damlacık
- dribble
- çalım
- dribble
- salya akıtmak
- dribble
- (salya/vb.) damlamak
- dribble
- damlatmak
- dribble
- Bazı oyunlarda topu zıplatarak ileri götürmek, top sürmek
- dribble
- damla damla akıtmak damlatmak
- dribble
- sürme/nebze/damlama
- dribble
- {i} salya
- dribble
- az miktarda olan herhangi bir şey
- dribble
- (fiil) damlamak, salyası akmak, damlatmak, azar azar akmak, top sürmek, deliğe yuvarlanmak (bilardo)
- dribble
- {f} salyası akmak
- dribble
- {f} damla damla akıtmak, damlatmak
- dribble
- damla damla akan şey
- dribble
- {f} deliğe yuvarlanmak (bilardo)
- dribble
- spor bazı oyunlarda topu zıplatarak ileri götürmek
- dribble
- (isim) salya
Related Terms
English - English
Definition of to fall in drops or an unsteady stream, to trickle in English English dictionary
- dribble
to fall in drops or an unsteady stream, to trickle
Hyphenation
to Fall in drops or an un·stea·dy stream, to trick·lePronunciation
Resimler
Favorites