Turkish - English
Definition of salya in Turkish English dictionary
- saliva
- saliva, slaver, spittle, slobber, sputum
- saliva; slobber, slaver, drool
- spit
- slaver
- sputum
- spittle
- slobber
Tom's dog slobbered on his pillow.
-Tom'un köpeği onun yastığına salya akıttı.
- dribble
- salivary
- drool
- salya akıtan
- slobbery
- salya akıtan ilaç
- sialagogue
- salya akıtma
- salivation
- salya akıtmak
- salivate
- salya bulaştırmak
- beslobber
- salya dökmek
- insalivate
- salya sümük
- slimily
- salya sümük sarılmak
- beslobber
- salya sümük öpmek
- slobber
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of salya in Turkish Turkish dictionary
- Ağızdan sızan tükürük
- Ağızdan sızan tükürük: "Uyuyan, ağzından sızan salyasını yeniyle sildi."- S. F. Abasıyanık
- Ağızdan akan tükürük
- Kullanılacak veya kullanıldıktan sonra artan halatların güverte üzerine sıra sıra uzunlamasına yatırılması
- (Osmanlı Dönemi) RUVAL
- (Osmanlı Dönemi) SEABİB
- şafles
- rik
English - Turkish
Definition of salya in English Turkish dictionary
- slaver salya
- salyası akmak