Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
- The Karakoram separates China from Pakistan.
Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir.
- It is not always easy to separate right from wrong.
Bu ayrı bir tedavi için yeterince önemli.
- This is important enough for separate treatment.
Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
- They each paid separately.
Ailesinden ayrılmayı sevmiyordu.
- He didn't like being separated from his family.
Dil kültürden ayrılmaz.
- You can't separate language from culture.
Dili kültürden ayıramazsınız.
- You can't separate language from culture.
Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur.
- It is no use trying to separate the sheep from the goats while in a state of madness.
Siyaseti dinden ayırmalıyız.
- We must separate politics from religion.
Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
- The Karakoram separates China from Pakistan.