İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.
 - I would like to improve my English pronunciation.
Rahip insanların maneviyatını geliştirmek için çalıştı.
 - The priest tried to improve the people's morals.
Fransızcamı ilerletmek istiyorum ama gerçekten hiç vaktim yok.
 - I would like to improve my French but I really have no time.
Japonca telaffuzumu ilerletmek istiyorum.
 - I wanted to improve my Japanese pronunciation.
Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.
 - Garlic is used to improve the taste of food.
Durumu düzeltmek için daha çok çalışmalıyız.
 - To improve the situation, we must work harder.
İyileştirmek değiştirmektir; mükemmel olmak sık sık değiştirmektir.
 - To improve is to change; to be perfect is to change often.
Dan eski kütüphanesini iyileştirmek için yerel vakıflardan fon aldı.
 - Dan received funds from local foundations to improve his old library.
Tom gerçekten geliştirmek istiyor.
 - Tom really wants to improve.
İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.
 - I would like to improve my English pronunciation.