Tom'un kibirli olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is conceited.
Tom kibirli, değil mi?
- Tom is conceited, isn't he?
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Tom, bir restoranda tek başına yemek yemenin yürek parçalayıcı olduğunu düşünmektedir.
- Tom thinks that eating at a restaurant by himself is pathetic.
Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
- I think it'll rain today.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
13 ile 19 yaşlar arasında sık sık görüldüğü gibi, o kendini beğenmiş.
- As is often the case with 13 to 19 year olds, she's conceited.
Tom oldukça kendini beğenmiş, değil mi?
- Tom is quite conceited, isn't he?
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.
O herkesin ondan hoşlanmadığı düşüncesiyle çok dolu.
- He is so full of conceit that everybody dislikes him.