English - Turkish
Definition of to bring feet together with a weight change in English Turkish dictionary
- together
- birlikte
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
-They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Birlikte çalışmayı kabul ettiler.
-They agreed to work together.
- together
- kuyruk (kimse)
- together
- aynı anda
- together
- toplu
Tom eşyalarını topluyor.
-Tom is getting his things together.
- together
- kesintisiz
- together
- birarada
- together
- biraraya
- together
- üst üste
- together
- sürekli
- to bring together
- birlikte getirmek
- to bring together
- buluşturmak
- together
- together with ile beraber
- together
- z. beraber, birlikte: Shall we go together? Beraber gidelim mi? s., k.dili. dengeli ve aklı başında (kimse)
- together
- hep birden
- together
- hiç durmadan
Hiç durmadan günlerce kar yağdı.
-It snowed for many days together.
- together
- olumlu davranışı olmak
- together
- hep bir yerde
- together
- sakin
Tom ve Mary birlikte sakin bir anın tadını çıkardı.
-Tom and Mary enjoyed a quiet moment together.
- together
- togeth
- together
- kendine hâkim
- together
- kendine güvenenit all together sakinleşmek
Related Terms
English - English
Definition of to bring feet together with a weight change in English English dictionary
- together
to bring feet together with a weight change
Hyphenation
to bring feet to·geth·er with a weight changeTurkish pronunciation
tı brîng fit tıgedhır wîdh ı weyt çeyncPronunciation
/tə ˈbrəɴɢ ˈfēt təˈgeᴛʜər wəᴛʜ ə ˈwāt ˈʧānʤ/ /tə ˈbrɪŋ ˈfiːt təˈɡɛðɜr wɪð ə ˈweɪt ˈʧeɪnʤ/
Resimler
Favorites