English - Turkish
Definition of to border; to touch in English Turkish dictionary
- flank
- (Askeri) Yandan kuşatmak, yan taaruz yapmak
- flank
- yan taarruzu yapmak
- flank
- yan saldırısı yapmak
- flank
- kara kullanım
- flank
- (Gıda) pençata
- flank
- yanmak
- flank
- yandan desteklemek
- flank
- (İnşaat) hatil
- flank
- yan
- flank
- cenah
- flank
- yandan kuşatmak
- flank
- cenahını muhafaza veya takviye etmek
- flank
- flank attack kanat taarruzu
- flank
- {f} sınırdaş olmak
- flank
- kanat
- flank
- cenaha hücum etmek
- flank
- {f} yan tarafı korumak
- flank
- cenah taarruzu
Related Terms
English - English
Definition of to border; to touch in English English dictionary
- flank
to border; to touch
Pronunciation
Resimler
History
Favorites