to bear or bring forth, as a child; hence, to produce, in general

listen to the pronunciation of to bear or bring forth, as a child; hence, to produce, in general
English - Turkish

Definition of to bear or bring forth, as a child; hence, to produce, in general in English Turkish dictionary

infant
Sübyan
infant
reşit olmayan
infant
(Tıp) sütçocuğu
infant
bebek

Bebekler hastalıklara karşı eğilimlidir. - Infants are subject to diseases.

Genç kadın kollarında bir bebek taşıyordu. - The young woman was carrying an infant in her arms.

infant
çağa
infant
küçük çocuk

Arkeologlar yüzün üzerinde mezar keşfetti, onlardan birkaçı küçük çocuklara aitti. - The archaeologists discovered over a hundred graves, a few of which belonged to infants.

infant
(Tıp) Bebek, süt çocuğu
infant
{s} çocuksu
infant
{i} çocuk

Onlar çocuklarla ilgili düşük ölüm oranını tıbbın ilerlemesine bağladı. - They attributed the low death rate of infants to the progress of medicine.

Çocuklara ve bebeklere içgüdüsel olarak kötü davranıyorum. - I'm instinctively bad with children and infants.

infant
{i} küçük

Mary'nin üç tane küçük çocuğu var. - Mary has three infants.

Arkeologlar yüzün üzerinde mezar keşfetti, onlardan birkaçı küçük çocuklara aitti. - The archaeologists discovered over a hundred graves, a few of which belonged to infants.

infant
{s} başlangıç aşamasında olan
English - English
infant
to bear or bring forth, as a child; hence, to produce, in general
Favorites