Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
- I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
Tom müzik çalışmayı sever.
- Tom loves studying music.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's hard to learn a foreign language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
Fransızca öğrenmek istiyorum.
- I want to learn French.
Zamanımın çoğunu Fransızca çalışarak geçirdim.
- I spent a lot of my time studying French.
Çalışarak harcadığından daha fazla zaman harcamalısın.
- You should spend more time studying than you do.
Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
Evde İngilizce çalışıyorum.
- I'm studying English at home.
Tarih çalışmayı severim.
- I like studying history.
Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.
- We had to learn the poem by heart.
Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
- The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
... would be studying strategies. ...
... And so the area that I was studying ...