Tarih çalışmayı severim.
 - I like studying history.
Japonca çalışmaya başlayalı kırk yıl oldu.
 - It is forty years since I began studying Japanese.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
 - Learning a foreign language is difficult.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
 - It's difficult to learn a foreign language.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
 - One of my dreams is to learn Icelandic.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
 - Learning a foreign language is difficult.
Geriye dönüp bakıldığında, Keşke Tom çalışarak daha fazla zaman harcasaydı.
 - In retrospect, Tom wishes he had spent more time studying.
Zamanımın çoğunu Fransızca çalışarak geçirdim.
 - I spent a lot of my time studying French.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
 - Learning a foreign language is difficult.
Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
 - I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
Evde İngilizce çalışıyorum.
 - I'm studying English at home.
Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
 - But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
 - It took me an hour to learn the poem by heart.
Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.
 - We had to learn the poem by heart.
... would be studying strategies. ...
... To the extent that you can make your studying process more ...